0

Genel olarak, iş yapmayı pek sevmiyoruz. Dinlenmek, uzun oturmak, eğlenmek, kafa dinlemek, sohbet, muhabbet, izzet-ikram daha çok hoşumuza gidiyor. İş yapmayı üretimin bir parçası ve buna katkıda bulunmak olarak değil külfet, yorucu bir şey olarak algılıyor, öyle büyüyor, öyle yaşıyoruz. İkincisi, çoğumuzun yaptığımız (geçinmek için) iş ile gerçekte yapmak istediğimiz iş birbirinden çok uzak. bu nedenle de çoğumuz işimizi sevemiyoruz bile. Sevilmeden yapılan işten de hiç hayır gelmiyor yazık ki.
Üçüncüsü, hem kendimize hem de diğerlerine saygı konusunda ciddi bir eksikliğimiz var. Bir işi doğru ve tam yapmanın bizim ve karşımızdaki kişi için değerine, önemine kafa yormuyoruz hiç. Saçın ne güzel olmuş denmesi hoşumuza gidip, gururumuzu okşayıp, güvenimizi yükselttiğini biliyoruz. Yerinde, doğru, tam, düzgün bir iş yapmanın da benzer şeyleri hissettireceğini düşünemiyoruz.
Bir de daha özel olarak, kişi emeğinin karşılığını almadığı görüşündeyse, herhangi bir nedenle yaptığı işten yılmışsa, çalışma ortamı insanın dikkatini dağıtan yapıdaysa, iş yükü çok fazlaysa, yapması beklenen iş için gereken yeterliliğe sahip değilse, burası babamın çiftliği, ne istersem yaparım tarzı bir insansa, vs. sebeplerle başına geçtiği işi yapılması gerektiği gibi yapmıyor. Aslında kısacası, o işi yapmıyor. Yapmadığı iş için de ücret alıyor. Bunun yanında, işin yapılmasını bekleyen, buna güvenen kişiyi de yoruyor, üzüyor, geriyor, maddi zarara uğratıyor, zaman kaybedilmesine neden oluyor. Yani bildiğin zarar veriyor, kötülük yapıyor.

0 0
0 yorum - paylaş -

Özel bir cevabı görüntülemektesiniz, tüm cevapları görüntüleyin.

Arkadaşların Ahmetesor'da senden habersiz para kazanıyor olabilir.

para kazan