İkisi ile de ilgilidir. O nedenle kapasiteye göre anlatmak en önemlidir. Yani öğretim tarzı herkes için aynı olamaz. Kimisi ilk anlatışta anlar, kimisi pratik yaparak anlar kimisi de işlem yaparak. Kişilerin yetenekleri ve öğrenme algıları kontrol edilerek ona göre davranılmalıdır.
1-öğreten düzgün anlatmıyorsa öğrenenen öğrenemez
2-öğreten düzgün anlatıyorsa öğrenende bi sıkıntı var demek
Hayır bence ikisiylede ilgili değil kişinin sevdiği veya ilgisini çeken bir konu ise öğrenmek için can atar zorla olmaz
İkisininde önemi var ama öğretene daha büyük bir iş düşüyor. Herkes öğrenebilir fakat öğrenmesinde sıkıntı olan öğrencilerin özel bir ilgiye ve başka öğretim tekniklerine ihtiyaç olabiliyor. Öğreten dikkatli ve sınıfında olan öğrencilerin kapasitesine ve öğrenme şekilleri analizi yaparak öğretme işini yapması gerekiyor.
Bazı öğretmenler konuya çok iyi bilmelerine rağmen bildiğini karşı tarafın seviyesinde anlatamadığı için öğrenciler onun dersini anlamazlar. Tabi bunu sınıfın geneline göre değerlendirmek gerekir. Bazıları da öğrencilerin seviyesine göre anlatır ve sınıfta büyük çoğunluk dersi kolay anlar. Bazı öğrencilere de nasıl anlatırsan anlat onlar anlamazlar.
Bu konuda bir kişiyi suçlamak bence hatalı olacaktır. Benim düşüncem her ikisininde bu konuda hatalı olabileceğini göz ardı edemeyiz. Öğreten iyi öğretmeye bilir yada öğrenecek kişi bunu anlayacak kapasiteye sahip değildir.
Öğrenmek kadar öğreteninde etkisi olabilir tabi ancak öğrenecek kişi üzerine düşeni yapması gerekir önce
Derine ineceğim galiba ama; bence kişinin öğretmeye çalışıp çalışmadığınla ve yine öğrenecek olanın da istekli olup olmadığına bağlı sanki biraz.
Bilgiyi arzulayan her insan öğrenmek ister. Bir şeyler öğrenmek, öğreten kişinin eğitim düzeyi, bulunduğu ortam, verdiği izlenim ve yaklaşımla alakası var bence.
Evet çok güzel bir soru ben bir konuyu öğrenemiyorsam bunda hem benim suçum var hem de öğretmenin suçu vardır. Neden şundan dolayı ben o dersi sevmiyorumdur çok işlem vardır çok sıkıcıdır sürekli konuşuyordur ara vermiyordur derslerde blok yapanlar da oluyor onla iyice bunalıyorum yani bunlar benden kaynaklıdır. Ama hoca az örnek veriyorsa sürekli okuyorsa ve dersi sevdiremiyorsa bu biraz da onun suçudur. Yani iki kişide de suç vardır bence.. Hem öğretmenin dersi sevdirmesi lazım güleryüzlü olması lazım zorlamaması bir de üstüne üstlük daha çok örneklerle renklendirmesi lazım yoksa atıyorum ben mesela ölçme ve değerlendirme dersinden nefffret ediyorum niye çünkü habire işlem işlem sıkıcı yani.. Bize onu sevdirmenin yolunu bulmalı her öğrenci o kadar işlemleri sevmek zorunda değil öğretmen de biraz çabalayacakki baktı öğrenci haa bak bu dersi hoca çok eğlenceli anlatıyor o zaman ben de daha çok ilgili olabilirim der daha çok sevebilir o dersi.. Bunu ben özellikle bu derste yaşadım. Evet ben de çalışmak istemedim suç bende de ama hocalar da biraz daha renkli anlatsa daha çok örnekler verse daha fazla tekrar etse biraz daha sevebilirim yoksa bu ders benim için matematikte atıyorum uzay matematiği kadar karmaşıktır. Ben sözelciyim bu kadar karışıklığa gelemiyorum yapamıyorum yapamadığımı düşünüyorum kendimi zorluyorum ama sınavda da olmuyor..
her ikiis ile ilgilidir bence
Burada iki tarafında emeği çok önemlidir öğrenen kişinin de Çaba harcaması gerekir öğretenin de öğretenin iyi bir uslupla yapması gerekir bu işi çünkü öğrenmek zor iştir
Bence öğretenle ilgilidir cünki öğrenmesi gerektiğini öğretecek kişide ogretendir
Anlatan tabiki önemli fakat kişide istek yoksa en iyi anlatanıda bulsan olmaz.Kişi isteyecek
Bence her ikisi de önemli ama daha çok öğrenen önemli çünkü gerçekten istiyorsa ne olursa olsun öğrenir
Bence ikiside çok önemli anlatan kişi sürekli anlatıyorsa ve yöntemini ii biliyosa kişi anlamama konusunda israrciysa napsin. .yada anlatan kişi pasif ne anlattığını bile farkında. Değilse sürekli dinleyen kişi ne anlasın?
karsındakı nekadar dil doksede algısı yoksa ogrenemez al-gılayamayan insan birseyı ogrenemez
Bazen kendimiz ile bazen öğreten ile kaynaklıdır. Mesela bir şeyi öğrenmeye niyetim yoksa öğrenmek adına bir çaba sarfetmiyorum. Öğrenmek zorunda olsam bile ne kadar uğraşırsam uğraşayım öğrenemiyorum. Bazen ise öğreten kaynaklı oluyor öğrenememe. Mesela üniversite zamanımda Almanca hocam vardı, okulda dekan ayrıca çok sert mizaçlı bir insandı. Hocamdan çekindiğim için çoğu dersine gitmez, gittiğim derslerinde bile gerilerek otururdum. Niyekim ben Almanca dersinden kaldım ve hala geçebileceğime dair hiçbir umudum yok. Üniversite başında olmak istediğim Rehber hayalide böylelikle son buldu.
Öğretene bağlıdır bence çünkü anlatan düzgün anlatmayınca öğrenemiyorsun kafa karışıyor pratiklik lazım biraz
Meşhurdur "öğrenemeyen öğrenci yoktur öğretemeyen öğretmen vardır." sözü. Tabi öğretmenin görevi öğretmek fakat öğrencinin görevi nedir? Öğrencilerin Bi kısmı öğretmenine saygıyı bile bitirmeye başladı. Öğretmenlerin sözlerini dinlemekte onların işi. Bu hayatta herkes işini iyi yaparsa başarı kaçınılmazdır. Herkes üzerine düşen sorumluluğu bilmeli.
Her iki kişiye de bağlıdır, öğrenmek isteyen kişi istekli olur ise, öğreten kişide güzel anlatıp örnekler verirse karşımızdaki insana bilgilerini düzgün bir biçimde akatardıktan sonra bence olay tamamdır öğrenmeme durumu yoktur. Mesela çocuklar bu öğrenme işini çok çabuk yaparlar hele sabahları çakraları açık olur ve hızlı öğrenirler, geceleri ise uyku modunda oldukları zaman akıllarını veremezler.
bir rahatsızlık olan öğrenme güçlüğünü hariç tutarak; öğretim hayatına yeni başlayanlara öğretme yolunu seçen kişinin, öğrenciye nasıl öğrenileceğini öğretmesi doğru olur sanırım. kişi öğrenme yollarını, tekniklerini kendisi de araştırıp öğrenebilir ama önce öğretmenin bu konuda yol göstermesi gerekir diye düşünüyorum.
bir de ergenlik döneminde olan öğrenciler var ki, öğretmen ne yaparsa yapsın çocuk öğrenmemekte direnebilir. bunun çözümü de başlı başına bir profesörlük tezidir gibime geliyor.
yetişkinlikte ise, öğrenmeyi istiyorsan öğrenirsin arkadaş, hevesin yoksa öğretmen ne kadar anlatsa boş.
Bazı öğretmenler öğrencilerin seviyesine veya öğrenciler anlayacagi bir biçimde anlatamiyor ve öğrenciler anlamıyor ama en önemlisi öğrencide bitiyor tabi öğrenci kendini başka yollarla da başka kisiden dinleyerek ve video dinleyerekte öğrenebilir bundan dolayı büyük ölçüde öğrenci de bitiyor.
Yerine göre ıkiside denebilir. Ama bir insan öğrenmeyi kafasına koyduysa öğretmen falan bahane olur bir şekilde bir yolunu bulur ve onu öğrenir birazda insanın içinden gelecek isteyecek.
Daha çok kişi ile ilgilidir.Hayatta her zaman birleri birşeyler öğretmek zorunda değil.İnsan gerçekten istiyorsa bir şeyleri çok da güzel öğrenir.Eğitim için de hocanın da çok önemi vardır tabi ama eğer hoca çok da iyi olsada bazen algıları kapattığımızdan biz öğrenmek istemiyoruz.Her zaman kendimiz uğraşmalıyız.
Aradığın bilgi, eğlence ve arkadaşlar burada.