Plansız kentleşme deyince kişilerin kendi kafalarına göre imar planlarını uygun olmayan ülkeyi beton yığınları haline getirmesine denir.
Kişilerin boş bulduğu alanlara derme çatma yaptıkları evler aklımıza gelir ilk olarak aynı zamanda seçim öncesi imar affından yararlanarak yapılan uygunsuz evler ve apartmanlar gelir aklımıza. Düzensiz ve görünümü kötü olur ve çevreye rahatsızlık verir doğalgaz gibi bir lüks olmadığı için çevreye de pis Dumanlar yayılır eskiden bu şekilde düzensiz yapılanma daha çok tu.
İnsanlar İn imar izni almadan kendi kafalarına göre gece kondu denilen 1 veya 2 katlı evleri istediği yere yapmalarına denir
Gerekli yerlerden izin alınmadan yapılan binalar geliyor gece kondu tarzı özellikle ve ya izin alinsa bile planı uygun güzel yapılmamasi demek istanbul buna en güzel örnek bu yuzden ağaç kalmadı nerdeyse her yerde binalar var
Plansız kentleşme, binaların ve sistemlerin birbiri ile uyumsuz bir şekilde yapılması hem yaşam konforu açısından doğru dürüst olmayan hem de görüntü kirliliğinin yaşandığı, hem de ilerleyen dönemde yenilenmesi gerekecek kentleşmedir.
Plansız kentleşme, memleketin o güzelim silüetini rezil bir şekilde giydirip, ona berbat bir makyaj vermektir. Bu şehirlere yapılmış büyük bir zulümdür. Rant tutkusu ile kimsenin gözü paradan başka bir şey görmüyor. Plansız kentleşme sadece alt yapı eksikliği, belediye hizmetlerinin yanlışları ile sınırlı değildir. Adam sendecilik, yandaşın işi görülsün gibi zihniyet kavramlarını da içeriyor.
Her boş araziye yapılan toplu konutlar ve pencereden baktığımızda evlerden başka hiçbir şey görememek plansız kentleşmenin sonuçlarından birisi olabilir. Plan sadece insanların parasını almak olmamalıdır.
Mecbur kalıp da gecekondu yapan insanlar geliyor aklıma. Plansız kentleşmenin önüne artık geçilebiliyor. Hatta kentsel dönüşüm projeleri yapılıyor. Plansız kentleşme beraberinde altyapı ve eletrik gibi sorunları da beraberine getiriyor.
Biçimsiz düzensiz evler gecekondular aklıma geliyor.Okadar kötü düzensiz ki çoğu yerde evler baktığınız zaman gözünüz ağrıyor.Kentsel dönüşüm başladı nihayet de düzelmeye başladı biraz biraz.
Benim aklıma İstanbul geliyor . Harika bir şehir plansız kentleşme çöplüğü hsline gelmiş durumda.
Planlanmadan yapılmış yapılar geliyor aklıma. Şu an birçok şehirde plansız kentleşmeyi görebilmek mümkündür zaten. Şimdilerde nerede boş arazi var oraya ev yapalım zihniyeti güdülüyor nedense. Adım attığımız yer bina oldu.
ilk başta aklıma gece kondular gelmektedir plansız kentleşmenin en net örneklerinden biridir. sonrada sanayi şehirleri geliyor çünkü onlar hızla büyümeye müsait oldukları için çok yanlış bir büyüme olmaktadır.
Dünyanın ve Türkiye'nin bir çok şehrini plansız kentleşmeye örnek gösterebiliriz.Ülkemizde plansız kentleşmenin başında mağlumunuz İstanbul gelmektedir.
( Görsel temsili ve alıntıdır. )
Bir kentin hiç bir plan, program düşünülmeden inşa edilmesi geliyor benim aklıma. "Burada bir boşluk var yapalım oraya bir 40 kat. Şuradan bir dere geçiyor, dere pis ve taşar durur; o zaman oraya da yapalım gitsin bir 10 kat. Bak burası da parkmış eskiden, ne güzel alışveriş merkezi olur, zaten gelip geçen de yok bir kaç yaşlı dede/nine." gibi daha çok finansal ve ticari kaygılarla, zemin, kentin (normal-sağlıklı bir kentin) ihtiyaçları ve geleceği, altyapı gibi elzem konular düşünülmeksizin, dikilen binalar geliyor aklıma. Demir yollarının, otoyolların kenarına, hava alanlarının dibine kurlan yerleşim alanları, mahalle aralarında yaralanan veya hayatını kaybeden çocuklar, yollarda gördüğümüz cansız hayvan bedenleri geliyor aklıma. Tadım kaçıyor.
Benim için plansız kentleşme, doğanın katledilmesi anlamına geliyor. İnsanların vakit geçirebileceği, temiz hava alabileceği ve spor yapabilecekleri alanların binalarla kaplı olması gerçekten çok üzücü bir durum.
Plansız kentleşme hiçbir plan yapılmadan insanların göz zevkini mahvetmektir. Ben şahsen bu durumdan hiç memnun değilim her zaman görüyorum çarpık çarpık binalar uyumsuz uyumsuz binalar gerçekten çok kötü bir durum.
Bir diğer adıyla çarpık kentleşme görüntü kirliliği ve çevre kirliliğine yol açar
plansiz kentleşme denince benim aklıma ilk türkiye geliyor özellikle büyük şehirler çok daha kötü herkes kendi kafasına göre kendi istedigine göre bina dikmiş biri saga bakıyor bir sola burda hata halkda degil malesef buna izin veren kurumlarda
Aklımda dağınık yerleşme görüntüleri oluştu direkt. Düzensiz bir şekilde sağa sola yapılmış evler evlerden oluşan yerlere deniliyor. Bu evleri devlet değil de arsa sahipleri yaptırdığı için plansız olmuş olabilir diye düşünüyorum. Ama devletin yaptırdıklarının da çok sağlam, mükemmel planlı yerleşimler olmadığı açık..
Önce Avrupa şehirleri geliyor aklıma yukardan görüntülerinin düzeni, aralara yerleştirilen geniş parklar. Belli ki şegir daha kurulmadan öncenereye ne yapılacağı belirlenmiş. O plana uygun bir şehir inşa edilmiş. Sonra bizi düşünüyorum. Gecekonduları bırak imar izinle yapılan binalar bile tam bir facia. Düzensiz, plansız. Evler birbirine girmiş.
Benim aklıma hemen İstanbul gibi çok büyük şehirler geliyor .Başka büyükşehirler de var ama sonuçta orası İstanbul yani megakent o kadar olması normal diyeceğim ama dış devletlerde de megakentler var da bizim i kadar çarpık , pis ve dağınık var mı bilmiyorum ama illa ki vardır.
Plansız kentleşme deyince şu an tam karşımda duran mezarlık gibi üst üste yığılmış binalar bir tane bile ağaç göremiyorum yani çarpık yapılaşma insanın ruhu daralıyor.
Utanıyorum ben aklıma sosyal medyada gördüğüm kuş bakışı çekimle simetrik yada herhangi bir şekli sembolize eden şehir planlamalarını görüyorum ardından Türkiyenin neresi olduğu önemsiz kuş bakışı çekimi yapmaya değmeyecek düzensizlikte ki çöp yığınlarını...
Bence sehrin goruntusunu bozan en önemli unsur bir tarafta holdingler bir yerde mustkil eski evler hosnir görüntü olmuyor ama git sahil kismina her ew ayni duzen renkleri bile ayni cok hos ve guzel bir goruntu oluyor
İlk aklıma Rüşvet gelir yoksa nasıl yapabilirki
Aradığın bilgi, eğlence ve arkadaşlar burada.