Neden İngilizce öğrene miyoruz?

Çünkü eğitim sistemimiz ingilizce öğrenmeye uygun değil bizim eğitim sistemimizde ezberci bir algı var ezber ile ders öğretiyorlar bu da kalıcı olmuyor geçici olarak aklımızda tutuyoruz sonra unutuyoruz.İşin profesyonel yönlerini ,pratik yönlerini göstermiyorlar buz dağının sadece görünen yüzünü görüyoruz.

Zekiyiz ama çalışmıyoruz

Sizii bilmem ama biraz ezbere dayalı kurallar kelime ezberi olduğu için ve benimde ezberim kötü olduğu için pek ingilizceyle aram yoktur ama ana dilim gibi konuşmak isterdim :D

Surekli ingilizcr ogretmenleri hamile oluyolar napsin bu ogrenciler

Yeterli tekrarı, yeterli çalışmayı yapmadığımız düşünüyorum. Sadece okul yada kurs yetceğini zannetmiyorum. Evde bazı siteler çok iyi onları her gün kullanmalısınız. Tabi ingilizce kulağınız oluşması için filmler , diziler başta altyazılı sonra altyazısıza kayabilirsiniz.Bu size kulak dolgunluğu yaratır ve ingilizce kelimeleri artık daha kolay anlamaya tahmin etmeye başlarsınız. Birisi bir şey dediği zaman hemen aklınıza gelir çünkü bu altyazılardan filmdeki hareketlerden aklınızda kalır çok yararlı bir şey sağlıcakla kalın her gün tekrarı unutmayın.

Türkiye’de İngilizce eğitimi zor bir süreç. İnsanlar yıllarını harcasa da yine de düzgün İngilizce konuşmaları mümkün olmayabiliyor ve İngilizce konuşma konusunda kendilerine güvenemiyorlar.Yabancı bir dil en iyi yaşanarak ve deneyimlenerek öğrenir. Biz ise işin teorisine çok vakit harcarken pratik yapmaya zaman bırakmıyoruz. Öğrencilik yıllarında İngilizceyi sınavından geçer not almamız gereken bir ders olarak görüp sınavda çıkacak sorulara hazırlanmayı yeterli buluyoruz. Haliyle, İngilizce konuşma ve iş yapma zamanı gelince, error veriyoruz.Türkiye’de hayat İngilizce ile dönmüyor. İş dünyasında İngilizce ne kadar gerekliyse, sosyal yaşamımız da İngilizceden o kadar uzak kalıyor. Türkçenin güçlü bir dil olarak yaşamına devam etmesi için bu güzel bir gelişme olsa da sular seller gibi İngilizce konuşmayı öğrenerek kariyerinde ilerlemek isteyenler pratik yapma şansını kaybediyor ve ardından okulda öğrenilen azıcık İngilizce de uçup gidiyor.Okullarda veya özel kurslarda İngilizce eğitim metotları kulağa hitap etmiyor. Öğrencilere, İngilizcenin nasıl yazıldığını ve Türkçe’ye nasıl çevrileceğini öğretmeye odaklanıyoruz. Sanki herkes İngilizce’den Türkçe’ye cilt cilt roman çevirip edebiyat çevirmeni olacakmış gibi işin okuma/anlama kısmına odaklanırken, konuşma yeteneğini gözden kaçırıyoruz. Bu da zar zor öğrendiğimiz İngilizceyi de kısa süre sonra unutmamızı kolaylaştırdığı gibi bir yerde İngilizce konuşmak zorunda olduğumuzda tıkanıp kalıyoruz.Beynimiz bir dili, bebeklikten itibaren yıllar süren duyma-anlama çabasıyla, çok sancılı bir süreçte çözebilmişken, ikinci bir dili okulların hazırladığı ders programıyla önümüze konmuş birkaç saat içinde öğreneceğimizi düşünmek büyük bir hayalciliktir. İngilizce kursları veya okullarda verilen İngilizce eğitimi, bizim öğrenmeye hazır olduğumuz anlarda değil, ders programının buyurduğu zamanlarda işlenir. Oysa her beyinin yabancı bir dil öğrenmek kadar zor bir işlemi kabul edebileceği, buna hazır olacağı anlar farklıdır. Bireyler, İngilizceyi öğreneceği saatleri kendi bünyesine göre belirlemediği sürece, zihni de o derslerin büyük kısmını sanki hiç olmamış gibi aklından çıkarıp atar.

Sürekli zamanları öğretiyorlar 4. Sınıftan 12. Sınıfa kadar ama yine sonuç yok çünkü ilgi çekci olmayan şey öğrenilmez daha eğlendirici bir öğretme olsa şuan herkes ingilizce konuşabilirdi