0

Eski Türkçenin ve Karahanlı Türkçesinin bir devamı olarak ortaya çıkmıştır. Kuzey-Doğu Türkçesi 15. yüzyıldan itibaren Kuzey Türkçesi ve Doğu Türkçesi olmak üzere iki kol hâlinde gelişmesini sürdürmüştür. Kuzey koluna Kıpçak Türkçesi adı verilmiştir. "Hüsrev ü Şirin", "Gülistan Tercümesi", "Kodeks Kumenikus" gibi metinler Kıpçak Türkçesiyle yazılmıştır. Doğu Türkçesi de Çağatay Türkçesi adını almıştır. Çağatay Türkçesi 15. yüzyılda Ali Şir Nevai tarafından işlenmiş ve yazı dili hâline getirilmiştir. 16. yüzyılda da en önemli temsilcisi Babür Şah olmuştur.

0

11. yüzyıla kadar altaylardan hazar ve karadenizin kuzeyine hatta orta avrupa ve balkanlara doğru giden Türkler, islamiyeti kabul ettikten sonra ve iran devletlerinin de ortadan kalkmasıyla 11. Yüzyılın ilk yıllarından başlayarak bugünkü Azerbeycan, iran üzerinden Anadoluya Doğru Yönelmeye Başlamışlardır. Sonunda 13. Yüzyılda Azerbeycan ve Anadolu yeni bir Türk yurdu haline gelmiştir. Türklerin batıda Anadoluya kuzeyde Karadenizin kuzeyi ve batısına kadar uzanan yayılımları buralara yeni kültür merkezleri oluşturmaları, o bölge halkının ağzı ile eserler yazmaları sonucunda Türk yazı dili çeşitlenerek yayıldığı bölgelere göre biri Kuzey-Doğu Türkçesi Diğeri Batı Türkçesi olmak üzere iki yola ayrılmıştır. 13. Yüzyılda Türkçenin ikinci bir yazı dili ortaya çıktığı için bu yüzyıl türkçenin bir dönüm noktası olarakta değerlendirilir.

0 0
paylaş

Aradığın bilgi, eğlence ve arkadaşlar burada.