Jack London'nun Martin Eden romanındaki Martin olmak isterdim. Fakir bir yaşamı var ve zengin bir kıza aşık oluyor ve bu zengin kızda buna aşık oluyor ama ailesi bunu kabul etmeyeceğini biliyor. Martin bu kızın evinde çalışıyor. Ve kitapları görünce etkileniyor . Bunu gören kız ona ders anlatmaya başlıyor. Uzun ders anlatıyor. Martin kendini güzel şiir yazdığını keşfediyor . Şiir yazarak para kazanmak istiyor. Denemeler yapıyor ve kıza okutuyor kız hiç beğenmiyor halbuki kendine yazılmış bu şiirler. Ama yinede gönderiyor editörler . Pul alacak parayi zor bulsa kendine uyuma sistemi kuruyor ve günün 19 saatini şiir yazarak geçiyor. Şiiri begenen bir editorle karsilasamiyor. Vazgeciyor. Gemicilik işine giriyor. Sonra siyasi görüşü yüzünden gazetelere çıkıyor . Sevdiği kız onla bir daha konusmayacagini söylüyor çünkü ailesi istemiyormuş. Bu olayda farkedilince editörler bu kişinin şiir gönderdiğini öğreniyor ve şiirleri yayınlanıyor ve üne sahip oluyor. Herkes onu yemeğe çağırıyor. Çok seviyor. Sevdiği kız bile geri dönüyor. Ama hala aynı Martindi . Herkes şiirlerini biliyordu . Neden ünlenince bu kadar sevildi. İnsanların davranışı onu delirtiyordu. Artık şiir yazmadi . Sonunda intihar etti. Bu adamı kendime yakın hissediyorum . İnsanlar sana para ile bakıyor . Aslına değil.
Aradığın bilgi, eğlence ve arkadaşlar burada.