Ben İstanbul'da yaşıyorum. Hiçbir toplu taşıma aracını sevmiyorum. Ama mecburiyetten biniyoruz.
Mesela yaz geldi ter kokusundan kimseye yaklaşılmıyorken burun buruna gidiyorsunuz metrobüste. İtiş kakış, tacizler, kavga gürültüler hiç bitmiyor. Ama metrobüs hızlı, ulaşım daha kolay diye tercih etmek zorunda kalıyoruz. Yani tamamen mecburiyet. İstanbul'da bir yere gitmek gerçekten işkence.
İstanbulda yaşayanlar bilir dolmuş ve minibüs şoförlerinin arabayı ne kadar haşin kullandıklarını. Zaten tavanda bile ufacık boşluk kalmayacak kadar arabaları doldururlar. Kesinlikle minibüs ve dolmuşlardan nefret ederim ve kesinlikle kullanmam. Bide bazıları daha çok yolcu alabilmek için kapıyı bile açık bırakır. Kesinlikle insan canının değerli görmüyorlar. Yazık!
Özel araç ile ulaşımı severim ama özel aracım olmadığı için hiç istemesende mecburiyetten toplu taşıma tercih ediyorum, gerçi özel aracımda olsa park sorunu yüzünden yine toplu taşıma tercih etmek zorunda kalırdım.
Minübüsler kaç kez düşen oldu.Binmeyin kardeşim diyorlar ama işe geç kalıyoruz.Boş minübüs gelene kadar 40 dakka beklemem gerekir.
Aradığın bilgi, eğlence ve arkadaşlar burada.