0

Deniz Tuzu üretimi, herhangi bir kimyasal katkı ya da ısıl işlem olmadan tamamen doğal şartlarla güneş ve rüzgâr gücü sayesinde deniz suyunun buharlaştırılmasıyla gerçekleştirilmektedir. Tamamen doğal şartlarla gerçekleştirilen üretim sonucu elde edilen deniz tuzunda insan vücudu için son derece kritik öneme sahip Kalsiyum, Potasyum, Magnezyum, Sodyum, Brom ve İyot başta olmak üzere toplam 84 farklı mineral bulunmaktadır. Bu mineralleri içeren deniz tuzunun rengi, tanecik boyutu ve özellikte tadı sofra tuzundan çok farklıdır. Bu yüzdendir ki tüm dünyada gurme ve şefler deniz tuzunun tüketilmesini tavsiye etmektedirler. Çünkü deniz tuzu yemekleri çok daha lezzetli ve sağlıklı yapmaktadır.

Sofra tuzu ise çoğunlukla yer altı tuz kaynaklarından çıkarılarak ve birçok kimyasal işlemden geçirilerek tüketime sunulmaktadır. Sofra tuzu kimyasal işlemlerden geçtiği için, Sodyum ve Klorür mineralleri hariç içerdiği faydalı diğer tüm mineralleri kaybetmektedir. Kimyasal işlemler sonucu neredeyse % 99 NaCl (Sodyum Klorür) içeriğine ulaşan sofra tuzuna, özellikle nemlenmeden ve topaklaşma olmadan tuzluklardan kolay akabilmesi için ilave kimyasal maddeler eklenmektedir. Bunun yanında, sofra tuzu deniz tuzundaki gibi iyot içermemesi nedeniyle iyotlu tuz yapabilmek için işleme aşamalarında sofra tuzuna potasyum iyodür kimyasalı eklenmektedir.

İçerdiği faydalı mineraller alınarak doğal yapısı bozulmuş olan sofra tuzu tüketildiğinde vücut bunu kimyasal bir madde olarak algılamakta ve yapılan araştırmalara göre 1 gr sofra tuzunu uzaklaştırmak için vücudumuz 23 katı yani 23 gr suya ihtiyaç duymaktadır. Oysa doğal yapısını korumuş olan deniz tuzu tüketildiğinde, deniz tuzu besinlerdeki yararlı maddelerin vücuda alınmasını kolaylaştırmakta, bağışıklık sistemini güçlendirmekte ve vücudumuzda hücre yenilenmesinde ve kana oksijen geçişinin sağlanmasında etkili olmaktadır.

0 0
paylaş

Aradığın bilgi, eğlence ve arkadaşlar burada.