Cumhurbaşkanı olmak kesinlikle kolay olacak birşey değil şuan iktisad mezunu olmama rağmen buna bir çözüm söyleyemem devletin gerçekten işleyişini ve neye göre bunlara karar verildiğini ıyi bilmek gerekir
Üretimi geliştiricek politikalar oluşturmaya çalışırdım.Bilim sanayi teknolojiye önem verirdim.En çok eğitimin okulların gelişmesi için çabalardım.En çok ta kreş eğitimini yaygınlaştırmaya çalışırdım
Çalışma sahasını arttırır, değişik meslek grupları oluşturmaya çalışır üniversitelerde bölümler açardım. Adı duyulmamış veya az ilgi görmüş mesleklere teşvik verirdim.
Çözüm bulmazdım. Bu konu hükumetin işi deyip onların konu ile daha yakından ilgilenmeleri için, görevimin izin verdiği ölçüde, taleplerde bulunur, konuyu takip ederdim.
Üretimi desteklerdim. Insnalari üretmeye yonlendirirdim.
Öncelikle faizleri indirmek gerek yatırımcıları türkiyeye çekmek için bunun bir negatif yönü var yabancı paralar yani döviz artacaktır ama bu kısa süreli olur çünkü ürün ürettikçe o döviz düşecektir ve sonunda eskisinden bile daha az kıvama gelir bunun bide işsizlik yönü var işsizlik de azalır buda önemlidir bunlara dikkat edilmesi gerek lakin şuan sadece kısa süreli faiz arttırımı na gidiliyor nereye kadar gider bilemiyorum.
Her konuda üretimi desteklerdim. Çiftçinin yanında olurdum bilim adamlarına destek verirdim. Bayramlarda emeklilere 1000 TL dağıtmazdım ve bu tür güzellikler yapılabiliyor madem bunları emekliler yerine üretici çiftçilere destek amaçlı dağıtırdım. Üretim her şeyin başında gelir bence. Gerisi daha sonra yavaş yavaş kendiliğinden düzelir.
İşte soru çok yanlış Cumhurbaşkanı ülkeyi yönetir görevi budur . Sorunlara çözüm bulmaz çünkü herşeyi bilemez. Onun yapacağı görev bu sorunları çözecek birilerini yetkin insanları işi bilen insanları göreve getirmek. Yani damadım diye hazine bakanı , tercümanı , avukatı , danışmanı diye milletvekili yapmamalı. Liyakat gözetilerek hakkedene hakettiği konumu verince çözülecektir sorun zaten.
İlk iş suriyelileri memleketlerine gönderirdim gitmeyenler içinde işverenlere talimat verirdim suriyeli işçi çalıştırmayacaksınız aksi halde filanca cezaya çarptırılırsınız maaş da vermezdim suriyelilere ekonomi yüksek oranda artmaya başlardı iş adamlarına da sadece dolarla alışveriş yapmamalarını söylerdim kurda düşerdi böylece yakın gelecekte aşağı yukarı düzelirdi biraz diye düşünüyorum.
Önüne gelene atar yapmanın bir anlamı yok.
Bizim milletimiz o kadar boş düşünüyor ki eniştem koyu akp ci adam amerikaya rest çekti diyor bugüne kadar hangi lider bunu yapabildi diyor. Yaptı da noldu adam bir ambargo yedik dolar 7oldu 8 oldu.
Kusura bakmayın biraz uzun oldu ama beklediğim bir soruydu bu konuda çok doluyum. Buraya kadar okuyanlara teşekkürler.
Ben Cumhurbaşkanı olsaydım eğer öncelikle suriyeden gelen mültecilere yapılan maddi yardımı yarıya indirmekle işe başladım, daha sonra var olan toplarımızın değerlendirilmesi için yeni mezun olmuş ziraat mühendislerini görevlendirirdim böylelikle hem istihdam sağlamış olacağım hem toprağı değerlendirmiş olacaktım. Onun dışında dışa bağlılığı azaltmak adına girişimde bulunurdum, yerli üretime başlamak için kadın, genç ve yeni mezun demeden bu alanda bir çok insana kazanç sağlamış olacaktım ve ülkemde ekonomik bir kalkınma gerçekleştirmiş olacaktım.
Üretim... üretim...üretim.
Bene ekonomi eğitimi almadım. Bu konuda fikirlerim olabilir ama liyakat sahibi insanları işbaşına getirirdim ve onlarla fikirlerimi paylaşır neler yapabileceğimize bakardım.
ben degilim tabiki o nedneleede dşünmüyotrum diyecegim çünkü aslınsa yapılabilecek şeyler var ellerinde haalka ait bir çok bilgi var ama onalr bu konuya yönelmek yerine başka seylerle ilgileniyorlar
Aslında çözüm belli ama nedense hep farklı yönlerde gelişmeler yapılıyor. Çözüm teknolojiyi ve üretimi arttırmak diye düşünüyorum. Yurdun dört bir yanında kendi teknolojimizi üretmeliyiz.
Ben olsam şunu yapardım bunu yapardım demek kolay ama yapmak zor.Bir ülkenin kalkınması için gençlere , eğitime ihtiyaç var.Ben önce eğitim sisteminde değişiklik yapardım.Girişimciliği hareketlendirirdim. İhracat hem kişisel hemde ülkemize döviz kazandıracak bir hareket.İhracatı teşvik ederdim.Ülkemiz tarım ve hayvancılık ülkesi ama eskisi kadar bu konuda aktif değil.Kendi kendimize yetmeye çalışırdım.Yani dışarudan ithalatı azaltır hatta sıfırlardım. Ülkemizde zaten işsizlik var.Dışarıdan gelen göçmenler bizim kendi halkımızın ekmeğine mani oluyor bunu engellerdim
Aklın yolu bir olması gerekir. Üniversite kontenjanlarını azaltıp ara eleman ihtiyacını karşılamak için özel ve kamuya iş gücü yaratıcı tedbirler alırım. Tarım alanları
için teşvikler açılıp gençleri oralara kanalize etmek gerekir.
Özellikle ben kendimden feragat ederdim. Kendi özel bütçemden devlete katkı sağlardım. Sonuçta holding sahipleri de devlete katkı sağlayanlarda vardır elbette. Her şey ortak olmasın ama zamanla yeni seyler üretmek lazım. Orada işçi çalıştırıp maaşları herkes tarafınca biraz daha kabul edilir bir durum olursa.
Bence şu an ülke öncelikli olarak yönelmemiz gereken iki alan var bir tarım iki teknoloji. Tarım ve teknoloji alanlarına çok ciddi destek verir bu alanlarda işçi çalıştıranlara yardımcı olur ama sürekli de kontrol ederim.
Ülkenin ekonomisinin nasıl düzeleceğini ve işsizliğin nasıl ortadan kaldıra biliriz bunları iyi araştırıp ,destek verilmesi gereken yerlere destek verilmeli.Tercih edilmeyen işleri tercih edilir hale getirilmeli.
Cumhur başkanı olsam çok kafa patlatır ve zaman harcaya bilirdim.Kolay iş değil yüksek mevkilerde olmak ve insanları memnun etmek.10 kişiden biri veya ikisi memnun olmaz yapılanlardan.
Aslına bakarsanız ekonomik aksiyonlar varyasyonu ziyade durumlardır. Öyle ki kelebek etkisinden bile söz etmek mümkün. Yani yapacağınız en ufak değişim veya icraat büyük sonuçlar doğurabilir. Zaten cumhurbaşkanı da olsanız ekonomi uzmanlık alanınız değilse haliyle aklınızda fikirlerinizde olsa bunu nasıl yapacağınızı bilemezsiniz. Yani bir danışman grubu fikri lazım gelir. Zaten demokrasiyle yönetilen ülkelerde bir ekonomi bakanı bulunur.( Veya benzer yapı) Ve bu bakanın bir kabinesi... Karar verilecek durumlarla ilgili fizibilite çalışılır ve kuruldan geçtikten sonra eylem yürürlüğe sokulur. Yani marifet yetkide değil liyakattadır. Ve bu liyakat tekil değil bir sinerjiyle mümkündür.
Yerli üretime daha çok destek verilebilir. Iş adamları sürekli yurt dışına yatırım yapıyor bunun önüne geçilebilir teşvik verilerek kendi topraklarimiza yatırım yapılması sağlanabilir. Boş boş yol yapılacağına fabrikalar kurulabilir.
Üretime teşvik ederdim. Tarım, hayvancılıkla uğraşanlara eğitimler verdirir ve onlara ayrıcalıklar sağlardım. Böylece ilkel tarım yerine modern tarım yapılırdı ve daha çok verim sağlanırdı.
Bu tarz soruları oturduğumuz yerden sallamakla çözemeyiz.Herkes bir şeyler söyler ama önemli olan icraata geçebilmektir.Türkiye'de de icraat hiçbir zaman olmadı malesef.Hep konuşuldu ama halk yine işsiz her şey her zaman ki gibi pahalı.Ama ben cumhurbaşkanı olacak olsaydım bir şekilde üretim için seferber olurdum.Çünkü üretimi olmayan ülke böyle yaşamak zorundadır.
Şu anki başkan olmak isterdim ve olsaydım istifa ederdim. Ekonomi düzelirdi. Ekonomiyi ve işsizliği artırıp çözüm üretmeye çalışarak ve dış güçlere suç atarak yırtardım ya da.
Ekonominin düzelmesi için örtülü ödenek kaldırılmalı ilk başta. Ama bu ülkede adamcılık olduğu sürece ekonomi ve işsizlik sorunları bitmez.
Böyle bir mevkiye yükselme durumum olsaydı ve bu soruna çözüm bulmak için çalışma yapsaydım ilk olarak devletin malını özelleştirmezdim ve devlet himayesi altına alabileceğim her yeri almaya çalışırdım. Bunun yanında işçi çalıştırma potansiyeli olan işletmelere destek konusunda planlamalar yapar, iş verenleri işçi haklarını koruması için sıkı kurallar koyardım bunu yaparken de küçülmeye girmemeleri için bazı yerlerden esnetmelerde bulunmak gerekirdi. Bununla beraber yine imkanım olsaydı staj ve gelişim noktalarını üretime açar ve yine devlet himayesi altına alırdım.
Aradığın bilgi, eğlence ve arkadaşlar burada.