0

Görseldeki olay beni çok hüzünlendiriyor. Bir de soykırım sırasında esir düşen Çerkes bir kadın ufacık bebeğiyle gemidedir. Bebeği o hava şartlarına ve açlığa dayanamaz, ölür. Kadın ise bebeğinin öldüğünü söylerse o bebeği hastalık yaymaması için denize atacaklardır. ( o dönemde salgın hastalıklar mevcuttu.) Kadın bebeğinin öldüğü belli olmasın diye yaşıyormuş da bebeğini uyutuyormuş gibi sürekli ninni söyler. Ama günler geçtikçe bebekten hiç ses çıkmaz. Ağlamaz, acıkmaz, uyanmaz. Bir de üstüne o minik ölü bedeni koku yapınca durum anlaşılır. Bebeği denize atarlar. Böyle de bir yaşanmışlık mevcuttur. Her hatırladığımda boğazım düğümleniyor. Böyle bir vahşetten bahsediyoruz. Vatanından zorla koparılmış, köle olarak kullanılmaya çalışılmış, öldürülmüş, işkence görmüş bir toplum. Eklemek isterim ki uzun bir süre ve hala da kendi ailem ve sülalem olmak üzere karadeniz den balık yemeyiz. Daha fazla konuşmaya gerek var mı bilmiyorum. Zaten devam da edemeyeceğim. 21 Mayıs 1864. UNUTMADIK! UNUTMAYACAĞIZ!

Çerkes Soykırımı hakkında ki düşünceleriniz?
0 0
paylaş

Aradığın bilgi, eğlence ve arkadaşlar burada.