Hayatı boyunca kendi öz evladı için fedakarlığını sürdüren, sırf evladı daha iyi bir yaşama sahip olabilsin diye kendinden ödün veren ve evladı için gözünü bile kırpmadan canını verecek olan kişi annelerdir. Yeryüzünde sadece annenin hakkı ödenmez, annenin duası geri çevrilmez işte bu yüzden cennet annenlerin ayakları altındadır.
Peygamber Efendimiz annelere her türlü iyiliği ve yardımı yapmak gerektiğini, ve anneden hayır dua alanların cennete gireceğini müjdelemiştir. Anneler "alırım ayağımın altına şimdi seni" derse gıkımız çıkmaz. "Hay hay anne" deyip cennetten kendine rezervasyon yaparsın.
Cennet annelerin ayakları altındadır. Çünkü anneler karşılıksız çalışırlar ve karşılığında hiç bir ücret beklemezler. Onlar 24 saat durmadan hastalıkta, mutlulukta, hüzünlerde, daima sizin yanınızdadır. Hep size bakar durur. Ekmeğinizi, suyunuzu önüne getirir. Çamaşırlarınızı, bulaşıklarınızı yıkar ama bunları karşılığında hiç bir ücret talep etmez. İşte bunlar yüzünden cennet annenin ayağı altındadır.
Cennet annelerin ayağının altınde olmayacak da nerde olcak.Hamilelik süreci 9 ay çok uzun bi zaman 9 ay boyunca boynunuza asılı 9-10 kiloyu taşıdığınızı düşünün.Hormonların nirvanaya çıkması cabası gülüncek şeye ağlarsın ağlancak şeye gülersin psikolojin bozulur.İlk 3 ay kusmaktan için dışına çıkar ağlaya ağlaya kusarsın.Vücudun değişir enteresan bi şekil alırsın psikolojin bozulur makyaj yaparsın saçını yaparsın yine kendini beğenmezsin.Doğum zaten dünyanın en zor şeylerinden biri onuda atlatınca uykusuz geceler başlıyor zombi gibi gezersin.
Dini olarak baba ailesine bakmak zorundadır ama anne çocuğuna bakmak ve yemek yapmak zorunda değildir. Zorunda olmadığı şeyleri yaptığı için sevap kazanır ve bu söz oradan gelmektedir
Ben bu sorunuzun açık cevabına ulaşamadım. Bu nedenle kendimce yorum yapmaya çalışacağım. Böyle bir sözün, özellikle anne olmuş kadınlara yönelik saygıda kusur edilmemesi amacıyla söylendiğini düşünüyorum. Sadece kendi evlatlarının değil (annenizin ayağının altı demiyor annelerin diyor) herkesin sayması; dolayısıyla, toplumda kadına yönelik bakış açısının önceliğinin saygı olması amacıyla söylenmiş olabileceği görüşündeyim. Yani, anneye karşı görevlerini hakkını vererek yerine getirmenin evlada cennetin yolunu gösterecek (hatta belki de cennete gitmeyi sağlayacak) kadar önemli olduğunun vurgulanmak istendiğini sanıyorum.
Bunun o kadar çok cevabı var ki anneler hayatta karşılıksız seven tek insanlar dokuz ay boyunca çocuğunu karnında taşıyıp her türlü acısına dayan hastalandığında sabahlara kadar uykusuz başında bekleyen çocuğunun canı yandığında kendi canının yandığını hisseden kişi
Çünkü anneler çok fedakar ve karşılıksız seven tek kişidir.
Her ne kadar anneme kızsam, bazı sözlerine darılsam da benim için yeri çok büyük. Çok basit bir cümleden başlayacağım ama bir yavruyu 9 ay karında taşımak, 4-5 yaşlarına gelene kadar ağlamasını çekmek, gündüzlerini gece etmek, ağrıdan acıdan uyuyamamak kolay değil. Sadece bu da değil ben annemin benim iyi yerlere gelebilmem için döktüğü paraları bilirim. Ne istesem yapar, desteğini esirgemez. Böyle annelerin cennet ayaklarının altında olmasın da kimin olsun. Annelik çok kutsal bu yüzden, herkes yapamaz.
Annelerin için söylenecek kelime vardır ki buraya yazmak ile bitiremiyiz. Kısacası ve açıkçası onlar bizim için saçını süpürge etmişlerdir, annelere bağırıp çağrılan, hoşgörülü olmalıyız çünkü onlar bizim için her zaman en iyisini isterler Allah annelerimizi başımıza eksik etmesin.
Bu hadisi şerif her annenin cennete gidecegini göstermez. Bu hadisi şerif anne ye gösterilecek saygıyı ifade etmektedir
Çünkü anneler melektir.
Aslında biraz düşününce çok kolay anlaşılabilecek bir şey bu. Anneler bizim yükümüzü taşımaya, bizim için endişelenmeye ve bizi korumaya biz doğmadan önce başlıyorlar. Her ama her hareketlerini bizi düşünerek yapıyorlar. Çoğu zaman bizim için kendi özel hayatlarından vazgeçiyorlar. İçirecekleri sütün sıcaklığına, yedirecekleri şeyin temizliğine, izletecekleri çizgi filmlerin güvenilirliklerine ve daha bir çok detaya dikkat ediyorlar. Büyüdüğümüzde ergenlikteki o evlat olsa sevilmez hallerimizi bile seviyorlar. Biz onlara bağırsak sesimizi yükseltsek bile onlar bize hiçbir zaman küsmüyorlar. Her yaşımızda yanımızda oluyorlar. Allah annelerimizi başımızdan eksik etmesin.
Annelik duygusu çok güçlüdür. Anne bebeği için çok zahmete katlanır. Anne ayağı altındaki cennet benzetmeside bunun için örneklendirilmiştir. Annelik duygusu sadece insanoğlu ile sınırlı değildir. Hayvanlarda konu yavruları olduğunda çok anaçlardır. Mesela yavrusu olan bir kedi... Bir keresinde 4 köpekle dövüşen kedi gördüm; sırf yavrularını kurtarmak için...
Hamile kaldığın ilk anda aylarca mide bulantısı ve kusmayla uğraşıyorsun her gün her dakika midenin bulamadığını bi düşünsene sonra ağrılar başlıyor bıçak saplanır gibi ağrılar karnın daha da büyüyünce artık uyuyamıyorsun uyuduğunda da fazla yükten ya bacağına ya beline ağrı giriyor sonra doğum sancıları 3 gün çektim ben 3 gün boyunca yarım saatte bir tarif edilemez bi acı son saatlerde beş dakika da bir hele o Doğum anı öldürün beni diyorsun dayanamıyorum öldürün öyle bir acı yok tarifi yok çocuğuna bağlı olarak bir yıl belki beş yıl uykusuz kalıyorsun ilk doğduğu 4 5 ay zaten iki saatte bir beslemelisin düşün uyuyorsun ve saat başı kalkmak zorundasın çok kötü bunlar kolay olanı daha zoru evladına diken batsa sen sanki bıçak saplanmış gibi acı hissediyorsun ateşlenince ağlıyorsun her günün her saniyen omu düşünerek geçiyor çok zor en zoru onun bir gün öleceğini bilmek ya benden önce ölürse diye düşünmekten kahroluyor insan
anne candır kandır bir bütündür anne kadar evlat sevgisi olan kimse yok şu hayatta
Bir bebeğin anne rahmine düştüğü andan itibaren akla hayale gelmeyecek derecede zahmeti olur. Anneler de içlerine doğan sevgi ile hiç bırakmadan her türlü derde katlanır. Gece gündüz hiç bitmeyen zorlu bir mesaisi vardır.
hayata ilk geldigimiz ilk düştügümüz yer degil midir anne rahmi o büyütür bizi orda hayata gelip yaşayabilecek hale gelemeden de bırakmaz tek bu da degil ölene kadar senin için yapamayacagı şey yoktur onun
Hayatta hep zorluklar içinde yaşayan kadının hakkıdır bu diye düşünüyorum. Zaten kadının Doğum yapması başlıbaşına büyük bir olay. O büyük acıyı çekebilen kadındır. Sadece Doğumdan değil bir çok zorluğa göğüs germiştir kadınlar.
Çünkü annelerin çocuklarını 9 ay karnında taşıması ve doğduktan sonra da çocuğunu besleyip büyütmesi çok değerlidir. Kötü anneler de var ama genel olarak anneler en çok çocuklarını sever.
Anne olan bilir.Şu dünya da yeri doldurulamayacak bir şey dir anne.Anne fedakardır.Anne karşılık beklemez,Anne merhamettir.Anne kol kanattır.Anne gibi yar olmaz.Allah analık duygusunu dişlere ve kadınlara vermiş.Kadının acıya dayanıklılığı ,şefkati, kalbi ...o çocuğu 9 ay karnında taşımak,yememek yedirmek,Allah ın lütfuyla bir can dünyaya getirmek.Doğurmak sadece anneye mahsus.Bir annenin yeri cennettir diyorsa rabbim vardır elbet bir bildiği.Tüm anneler iyi ki varsınız.
Anne olmak büyük bir erdemdir olan bilir o yemez yedirir giymez giydirir . Dokuz ay zahmet çekip bir çocuğu büyütmek sonrasında emzirip beslemek başlı başına bir olaydır . Annelerimizin hakkı ödenmez.
Çünkü anneler şu hayatta en çok zorluğa katlananlar, evlatları için en çok uğraşanlardır. Her zaman bizi düşünürler. Hala ne zaman dışarı çıkacak olsam dikkatli ol der annem. Kış aylarında da her gün özellikle der sıkı giyin üstüme diye. Bizi bizden çok düşünen tek kişilerdir belki de annelerimiz. Bu nedenle cennet annelerin ayakları altındadır cümlesi kullanılır belki de.
Çünkü annelik çok öncesinden başlayan ve hayat boyunca süren çok kutsal bir şeydir. Annelerden başka kim tüm hayatını bir evladına adayıp sadece onlara harcıyor. İşte bundan dolayı anneler kutsaldır ve cennet annelerin ayaklarının altındadır.
Anneler çocuklarına karşılıksız sevgi ve emeklerle bakarlar.Evladı için 9 ay bekler,dünyaya gelir onu her türlü kötülüklerden korumaya çalışır,geleceği için bir şeyler yapar.Annelerin hakkını ödemek zordur bu yüzden.
Aradığın bilgi, eğlence ve arkadaşlar burada.