Kadının ekonomik özgürlüğü yoksa kadın için daha yıkım olur. Hele bir de çocukları olmuşsa ve mahkeme çocukları eşine vermişse ömür boyu çocuk özlemi ve eşiyle problemli bir hayat yaşar. Yani ayrılan ve çocuğu olan aileler için boşanma bir yıkımdı. Bu dünyalarının huzursuz ve sağlıksız geçme nedenidir. Onun için kuşkulu durumlar varsa eğer evlendikten sonra hemen çocuk yapılmaması gerekir.
Bu cinsiyete göre değil kişiye göre değişen bir şey :)
Kalpteki sevgiye göre değişir bu durum. Cinsiyet ile alakası yoktur. Gerçekten gönül bağı ile bağlanmış, sevgiyi doruk noktada yaşayan insan üzüntüyü, hüznü hat safhada yaşar fakat kendinden ötesine zararı dokunmaz. Ayrılıkta kadın veya erkek ayrımı gözetilmemeli üzüntü konusunda.
Kim daha çok sevdiyse o üzülür.
Bence her iki tarafta Üzüle bilir çünkü ortada gerçekten bir sevgi varsa ve bu sevgi hiç olmucak bir şekilde sona erecekse Ayrılıkta her iki tarafta birbirine değer vermişse her ikiside üzülme evreni geçirebilir ama tabiki dediğim gibi birini seçecek olsam tabiki kadın biraz daha duygusaldır ve bu nedenle kadın biraz daha üzülebilir.
Ayrılıklar genellikle bir tarafın çıkarıyla bitiyor. Yeni insanlar, sıkılmalar, soğumalar vs... Onun dışında seven insan, sevdiğini bırakmaz. Ne bileyim işte aklı kalır, sürekli düşünür. Seven ayrılmaz.
Genellikle ayrılıklarda ilk zamanlar kadın çok üzülüp sonra toparlanıp aklına bile getirmiyor erkekler ise ilk zamanlar özgürlüğe ulaştığını düşünüp ilk zamanlar hiç üzülmeyip keyfine bakıp sonra çok üzülüp kahroluyorlar fakat iki tarafta farklı zamanlarda çok üzülüyorlar. Kadınların erkeklere göre reaksiyon ve hisleri daha yoğun oluyor ölçüt olarak kim daha çok bilemeyiz ama süreç olarak kadınlar erkeklere göre başta daha çok üzülüyorlar.
Erkekler daha cok üzülür yani ben daha cok üzülüuorum
Aradığın bilgi, eğlence ve arkadaşlar burada.