öpüşme, koklaşma, hasret giderme işi... ( busekarlık )
ey, hey anlamında kullanılan bir seslenme sözü... ( bre )
bari, keşke, hiç olmazsa, öyle ise.. ( bolayki )
uyanık, uyumayan, uykusuz anlamında bir söz... ( bidar )
başına eklendiği kelimenin manasını olumsuz yapan farsça ön ek... ( bi )
iki namaz arası anlamında arapça kökenli bir söz... ( beynessalateyn )
anlatma, açık söyleme, açıklama anlamındadır... ( beyan )
bir yana bırakılmak, giderilmez, ortadan kaldırılmak... ( bertaraf )
birlikte bulunan, karşılıklı davranan anlamında bir söz... ( beraber )
arzusuna kavuşan, dileğine eren anlamında farsça bir söz... ( bermurad )
arapça'da; evet, hay hay anlamında bir onay sözü... ( beli )
1. bedenin ortası, göğüsle karın arasındaki daralan kısım. 2. toprağı kazma.. ( bel )
öfke ve kızgınlık halinde kullanılan bir ünlem... ( behey )
adı kötüye çıkmak anlamında bir söz... ( bednamlık )
kötü mal, kötü iş anlamında farsça bir söz... ( bedkar )
kötü manasında farsça bir söz... ( bed )
alışverişte kazanç gayesi güden tüccar... ( bazirgan )
inançlar bakımından gerçek olmayan, geçersiz... ( batıl )
girmek için izin almak lazım gelen, girebilecek yer, çadır, yüksek divan... ( bargah )
el sürülmemiş, cinsel ilişkide bulunmamış, kızoğlankız... ( bakire )
yiğit, kahraman ve cesur anlamında bir söz... ( bahadır )
1. anlamı: şarap, 2. anlamı: sonra.. ( bade )
hepsinden çok, hele en çok anlamında bir söz... ( ba husus )
sefalı, sefa süren anlamında farsça bir söz... ( ba safa )
şekil, edebiyat yapılarında dış görünüş... ( biçim )
yarını düşünmeden günü gününe tasasız, derbeder yaşayışı olan kimse... ( bohem )
şairlerin şiirlerinden örnekler seçilip şairlerin hayatları hakkında bilgi .. ( antoloji )
kısa, özlü bir anlatımı olan, ince anlamlı ve güldürücü öykülere verilen ad.. ( anekdot )
simgesel sözlerle, benzetmeler bir düşünceyi göz önünde canlandırmaktır... ( alegori )
bilinmeyen kelimelerden anlaşılması güç sözlerden oluşan dil... ( ağdalı dil )
ana maddesi çamur ve humus olan ve evlerin inşasında kullanılan toprak tuğl.. ( kerpiç )
yoldan çıkmak, yoldan uzaklaşmak... ( azıtmak )
kesin karar ile yola girme, hareket etme, yüz tutma, kast niyet... ( azm )
büyük, ulu anlamında arapça kökenli bir söz... ( azim )
serbest bırakmak anlamında kullanılan farsça bir söz... ( azad )
yüksek ses, nara ve avaze anlamında kullanılan farsça bir söz... ( avaz )
ata kişi, başkan, önder, eğitmen... ( ataman )
dost, tanıdık, bildik anlamında kullanılan farsça bir söz... ( aşina )
açık etmek, belli etmek, ifşa etmek... ( aşikar etmek )
açık, belli anlamında bir söz... ( aşikar )
bir kimseye veya bir şeye karşı aşırı sevgi ve bağlılık duyan, vurgun, tutk.. ( aşık )
hiçbir zaman, hiçbir şekilde, katiyen anlamında arapça kökenli bir kelime... ( asla )
asıl, gerçek, bir şeyin kendisi, örneği veya kopyanın karşıtı... ( asıl )
arapça'da eserlerin çoğulu anlamına gelir... ( asaran )
uzaktakilerle yazı olarak iletişim kurmak için yazdığımız mektuplara arzuha.. ( arzuhal )
istemek, dilemek, arzu etmek... ( arzu etmek )
dilek, istek anlamında kullanılan farsça bir söz... ( arzu )
büyük bir kişiye anlatma, bildirme, gösterme, sunma anlamında kullanılan ar.. ( arz )
eski dokumacıların kullandıkları bir uzunluk ölçü birimi... ( arşın )
dinlenme, eğlenme anlamında kullanılan farsça bir söz... ( aram )
sözlüğe git