herhangibir konu için, gizli amaçlar doğrultusunda çalışan ve ajanlık yapan.. ( casus )

anüse kadar uzanan yiyeceklerin fazla miktarının dışarı atıldığı, sindirim .. ( bağırsak )

herhangibir olayla ilgili kişilerin yargılandığı, davalarla ilgilenen daire.. ( adliye )

çocukların düşmemesi için, arkada iki teker önde ise tek teker bulunan bisi.. ( üçteker )

herhangibir konuda kurnazlık düşünen yada hile yapan, lafına sözüne güvenil.. ( üçkağıtçı )

çok sapa yada insan uğramayan kenarda, köşede kalmış yerlere verilen isimdi.. ( ücra )

düşmanın bulunduğu yere top, tüfek ile gidip yenme, güçsüz duruma düşürme .. ( taarruz )

sadece bir sanatçının tek başına ve sadece bir çalgı ile verdiği konsere de.. ( resital )

hayat süreci içinde kesinlikle alınması gerekli olan, dönüşüm yaratan karar.. ( radikal karar )

herhangibirşeyi imza karşılığı, üstüne alma durumuna verilen addır... ( taahhüt )

değerli, üstün niteliği olan genelde mimari bir başyapıt ve heykeller için .. ( şaheser )

konuşulan konu ile alakasız ve bağlantısız sözler söylemek, gevelemek... ( saçmalamak )

birşeyin kenarlarından sarkan ve püsküllere verilen addır... ( saçak )

anaokulu, öğrenci yurdu, kışla yada yatılı okullarda üst üste duran ve üst .. ( ranza )

birine yada bir yerde yüksek ve gür ses çıkartmaktır... ( bağırmak )

yol kenarlarına, bilbordlara, köprü üstlerine ve duraklara asılan, üzerind.. ( afiş )

herhangibir işlenen olayla ilgili, kanunlar ve yasalar tarafından görevli k.. ( zabıt )

bir kişiye duyulan aşırı zayıflık, düşkünlük, vazgeçememe yada dayanamama h.. ( zaaf )

zeki , parlak bakışlı ve yaramaz çocuklar için kullanılan tabirdir... ( afacan )

yabancı gelen bir kişiye, bir olaya yada bir yere ısınamamak veya yabancı .. ( yadırgamak )

kırlarda otlanan, korkak ve ürkek hayvanlara denir. aynı zamanda insan için.. ( yabani )

almak istediği herşeyin, düşük fiyatlısını almaya çalışan kişilere denir... ( ucuzcu )

içine çorba, yemek, meze gibi yiyecekler koymaya yarayan, çukur, düz yada y.. ( tabak )

yan yana, üst üste, alt alta yada arka arkaya konulmuş yayvan ve düz plâkal.. ( tabaka )

birisine karşı içten, yürekten ve aşk ile bağlı olan, ona karşı asla yanlış.. ( sadık )

dilenen kişilere, söylediği acındırıcı sözler ve ettiği dualar karşılığında.. ( sadaka )

mahkeme salonlarında, bir kişinin aklanabilmesi ve haklı duruma gelmesi ama.. ( şahit )

elektrik dalgalarının özelliğinden yararlanarak, seslerin karşı tarafa ile.. ( radyo )

çok kısa ömürlü taneciklerin hızlı bir şekilde tepkime veren ve ve cok sayı.. ( radikal )

bir kimseye herhangibir konu ile ilgili destek çıkan ve arkasında duran kiş.. ( zahir )

başkasından bulaşacak yada havadan kapacağımız, mikroplara karşı direnç ka.. ( bağışıklık kazanmak )

genellikle ofis ortamları yada adliye binalarında kullanılan, tutanak gibi .. ( daktilo )

kapalı halde bulunan bir nesneyi bu durumdan kurtarabilmek... ( açmak )

herhangibir konu yada yarışmada büyük emek ve çabalar sonucu kazanılan başa.. ( zafer )

herhangibir durum yada olayın çok tehlikeli olması durumudur... ( vahim )

çöllerde yer alan, su birikintisi ve bitki yetişen bölümüne verilen ad... ( vaha )

tren lerin insan yada şey taşıyan her farklı bölümlerinden birisidir... ( vagon )

dağların arasında yer almakta olan kısa yada uzun derelere verilen isimdir... ( vadi )

insanları ve eşyalarını, bir yerden başka bir yere rahatça ve konforlu bir .. ( uçak )

birşeyin en kenarda yada köşede kalan, bitim noktasıdır... ( uç )

atın ön ayaklarını yerden keserek, yukarı doğru kaldırmasıdır... ( şah )

kolaylıkla aldatılabilen hiç kurnazlık düşünmeyen ve aklı ermeyen kişilere .. ( saf )

herhangibir yarışta birbirini yenmeye, kazanmaya yada geçmeye çalışan kişi.. ( rakip )

osmanlı zamanında, padişahlara verilen ûnvan ın adıdır... ( hakan )

bir konu hakkında güveni boşa çıkarabilecek, kötülük yada fenalık düşünen, .. ( hain )

hapisanelerde sayım vb... işleri kanunlar çerçevesinde yerine getiren, ünif.. ( infaz koruma memuru )

bir konu hakkında, karşı tarafın kişiliğine, karekterine onur kırıcı yada y.. ( hakaret )

bır işin sonunda ne olacağını umursamadan, işin peşine düşmek ve kararından.. ( ölmek var dönmek yok )

öldükten sonra insanların tekrar dirileceklerine inandıkları yer. ahiret an.. ( öteki dünya )

bir işin yada bir olayın sonucunda herhangibir sonuç vermeyeceğini yada olm.. ( olmayacak duaya amin demek )