0

20. yy. da demokrasi bir gereklilikti. Monarşik yönetime alışkın olan halkı, halkın egemenliği fikrine alıştırmak için böyle bir uygulama mecburiyetti. Fakat yeni yüzyılda özellikle artan nüfusla yönetim işini idare edemeyecek kişilerde seçilme hakkını kullanmaya başladı. Bu bağlamda aristokrasi, liberal düzenin hakim olduğu bir dünyada en ideal yönetim şeklidir bana göre. Yani herkesin seçilme hakkı olmamalı, sadece bu işi yapabilecek alanında ihtisaslı (siyaset, idari yönetimler vb.) okumuş kişilerin seçilme hakkı olmalı. Seçilme hakkı isteyen kişiler de bu alanda bir bölümde okuyarak kendini eğitmeli ve geliştirmeli. Nasıl ki herkes doktor, mühendis olamıyorsa, herkes cumhurbaşkanı, başbakan olamamalı. Yoksa dolar daha çoook yükselir. Eğer dünya düzeni liberalizmden çok sosyalizme yatkın olsaydı, durum değişirdi. Zaten halkın egemenliğini gözeten, sömürüye izin vermeyen bir dünya düzeninde yönetici sadece temsilcidir ve kararı alan halktır. Ama maalesef ne dünyada ne de ülkemizde halkın egemenliği, halkı susturmak için kullanılan bir motto olmaktan öteye gidemiyor. Zaten dünyaya halk egemen olsaydı ne Sudan da ortalık karışırdı ne sarı yelekliler ortaya çıkardı ne de gezi parkı olayları olurdu.

0 0
0 yorum - paylaş -

Özel bir cevabı görüntülemektesiniz, tüm cevapları görüntüleyin.

Arkadaşların Ahmetesor'da senden habersiz para kazanıyor olabilir.

para kazan