En temel faktör eğitimsizlik ve eğitim kalitesinin düşüklüğü. Birde bunların üzerine kolay yoldan zengin olmak için insanların hayatlarını riske atmak, haksızlık yapmaktan çekinmemek, emek vermeden kazanmak için her şeyi yapmaktan çekinmemek gibi insanlık dışı karakterler eklenince alın size mükemmel bir yan kesici, gaspçı, dolandırıcı vs. Bunlar temel sebepler ama madem eğitime önem verilmiyor ya da verilen eğitimin kalitesinin artırılmasına yönelik bir şeyler yapılmıyor, o zaman cezaları caydırıcı yapmak gerekiyor. Örneğin biri gasp mı yaptı kes bakalım büyük bir meydanda o gaspçının kolunu bak bakalım bir daha başkasının malına bırak el uzatmayı göz dikebiliyor mu. Ya da vatandaşlıktan çıkar, 40 yıl hapse mahkum et, 10 yıl hücre cezasına çarptır bak bakalım birileri bu haysiyetsizliği yapmaya cesaret edebiliyor mu? Ama hırsızın ifadesinin alındıktan sonra salıverildiği bir ülkede yaşıyoruz. Bu resmen devlet tarafından teşvik etmektir. Ama devlet bunları uygulasa bu seferde insan hakları savunucuları çıkar bas bas bağırır devlet katliam yapıyor, çok ağır cezalar veriyor vs. diye. Medya tüm bunları manşet yapar insanlık dramı şeklinde. Yani herkes "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" der gibi kendi başına geldiğinde ortalığı ayağa kaldırır nerede bu devlet nerede bu millet diye ama kendi başına gelmeden de kimsenin gıkı çıkmaz böyle şeylere. Canım ülkemin güzel vatandaşlarında birlik beraberlik bilinci yok. O kadar tutarsız bir milletiz ki bugün A dediğimize yarın B diyebiliyoruz. Dolayısıyla bu kolay çözülebilecek bir sorun değil maalesef. Önce biz vatandaşlar olarak başkasının başına gelen hırsızlık, gasp ve dolandırıcılık gibi trajik olaylara duyarsız olmamalıyız. Ama biz ne yapıyoruz komşumuz dolandırılmış mı? Hemen başlıyoruz "vay salak vay nasıl çarpıldın" diye dalga geçmeye. Şu anda hiç çağdaş millet değiliz ama en küçük fırsatta başlıyoruz çağdaşlık, uygarlık naraları atmaya...
Arkadaşların Ahmetesor'da senden habersiz para kazanıyor olabilir.