Türkiye’nin en iyi 3 otelinden birine bizzat iş görüşmesine çağırıldım. Bu öyle büyük bir olaydı ki benim için ama yine de değerlerimden vazgeçmeden otostop yaparak gitmeye karar verdim eh tabi bilenler bilir daha doğrusu kampçılar sırtımda 20 kiloluk büyük bir sırt çantası altımda dar bir kot. Yolda yürürken pantolon tam da görünür yerden yırtılmasın mı. Eyvah dedim ne yapacağım ben şimdi. Gittim mağazaya hemen bakıyorum kotlara ama çok pahalı ve halbuki kendi kotum hem güya en kaliteli hem de en pahalı kotlardan biriydi ona rağmen ikinci giymemde ( benim de suçum var elbette) yırtıldı. Sinirlendim çıktım mağazadan . Dedim hayat risklerle güzeldir gömlekle kapatmaya çalışarak girdim mülakata ama nasıl güzel bir otel içim eridi resmen. İçeri girdim adam kağıda bir şeyler imzalarken fırsattan istifade hemen masanın yanına yaklaştım çünkü yırtılan kot öyle görünmüyordu.Müdürle görüştük mülakata hazırlanmadım ben doğaçlama severim ve insanları sözle etkileme daha doğrusu duymayı istedikleri cevapları tahmin ederek ona göre konuşma yeteneğim olduğu için hazırlanmadan gittim. Ve evet etkilemeyi başarmıştım ta ki el sıkışmak için ayağa Kalkana kadar. Numaranızı yazın mesaj atacağım size dedi el sıkıştık döndüm tam gidiyordum ki durdurdu bir şey daha söylemek için heh dedim şimdi yandık. Fakat korktuğum olmadı. Bu korkum olmadı ama başka bir korkum daha doğrusu korku değil çünkü hiç düşünemezdim böyle bir şey başıma geleceğini. Ben sevinçli sevinçli gezinirken gittiğim şehirde telefonumu çaldırdım. Evet adamın bana mesaj atacağı telefonu çaldırdım. Sonradan bulundu telefon falan evet ama benim şevkim çoktan kaçmıştı. Gitmedim o ötele. Başka iyi bir otele gittim görüşmeye ve o mülakatı da geçip o otele de gitmedim çalışmaya. O kadar zevk almaya başlamıştım ki mülakat geçmekten birkaç kere daha bu tarz mülakatlara girdikten sonra tamamen alakasız bir yerde ve mülakatsız işe başladım.
Arkadaşların Ahmetesor'da senden habersiz para kazanıyor olabilir.