musluk

0

bence musluk hayatın anlamıdır. evet, o her gün bir şekilde birkaç kez karşılaşıp da umursamaz tavırlarla davrandığımız musluktan bahsediyorum. bu kadar yalın bir somut gerçeklik hali...

şimdi, misal karnımız acıktı. en temel fizyolojik ihtiyaçlardan biri... evde de yemek yok. naparız? hemen gider ağzımızı musluğa dayar, şöyle lıkır lıkır içeriz o mis gibi musluk suyunu. en azından iki üç saat tutar bizi o içtiğimiz su... e diyeceksiz karnımız doymadı ki hala... doymaz tabi... ama kardeşim, değerli arkadaşım, şimdi sen o musluk suyunu doldur, biriktir, güzelce kaynat o suyu, ondan sonra pazarla evlere doğal kaynak suyu diye... kazandığın parayla da git kuşbaşılı pide ye, doyurucu olur, bunu da ben söylemeyeyim artık...

sonra, bu yaşadığımız dünyanın pisliklerinin sizi kirlettiğini mi hissediyorsunuz? yapılacak şey belli; hemen gidersiniz banyoya, açarsınız musluğu, alırsınız duşunuzu, püripak olur, hayatınızda da temiz bir sayfa açmış olursunuz. ya da varoluşunuzu bu pislik içerisinde tanımlıyorsanız o halde yakınından bile geçmezseniz o musluğun. bu tercihinizde ise musluk yine pasif de olsa önemli bir rol oluşturur.

bu kadarla kalsa iyi, musluk aynı zamanda insanların ilişkilerini pekiştirmelerine de vesile olabilen güzide bir araçtır. misal, çok sevdiğiniz bir arkadaşınız, abiniz var ve kendisine hınzır bir şaka yapmak istiyorsunuz. naparsınız ? tabi ki hemen gider gizlice musluğunun vanasını kapatırsınız. adam kıvranır susuzluktan. ama ya sonra ne olur? hadi gelin hep birlikte izleyelim...

- mına kodumunun orspu çocuklarını sktiminin....
- abi noldu, sinirlisin yine?
- sorma şevketçim... iki gün oldu hala sular kesik!!!
- abi, ben şaka yaptım sana aslında, vananı kapattım ben eğlenelim diye...
- harbi mi lan? hahaha ulan ne şakacı adamsın şevket ya hahaha... seviyorum ulan seni!!!
- sağol abi, ben de seni seviyorum...
- keranacı seni!!!

gördüğünüz gibi birbirlerine sevgi sözcükleriyle nadiren hitap eden bu iki insan bir musluk sayesinde nasıl da yakınlaştılar, nasıl da içleri sevgiyle doldu... peki siz şimdi bu adamların hayata artık farklı bir pencereden baktıklarını inkar edebilir misiniz?

hiç mi kötü tarafı yok bu musluğun peki? olmaz mı, olmasa zaten hayatın anlamı olamazdı. şimdi mesela sürekli şıpır şıpır damlatan tuvalet musluklarını düşünün. delirtmez mi bu musluklar adamı, çıldırtmaz mı? bunu duyan adamın uykusu kaçmaz mı? kafasını gidip o musluğun sivri ucuna vurası gelmez mi? insanlık tarihinin en ağır işkence yöntemlerinden birisi değil midir bu?

hadi diyelim hepsini ben kafamdan uydurdum, musluk hayatın anlamı falan değil. e gelin o halde bir de yokluğunu düşünelim. musluk olmasaydı neler olurdu? yahu daha yeni okudum, bir köşe yazarı istanbul’da iki gün sular sular kesildi diye gitmiş o iki gün için suları akan bir otele yerleşmiş. oha!! lan olm hayatın anlamı dediysek o kadar da değil lan... iki sabah da yüzünü yıkamayıver ölür müsün

3 entry daha başa dön ↑

Bilgi, eğlence ve arkadaşların burada.