acemi

bir işi henüz bilmeyen, eli yatkın olmayan kişiye verilen addır.

birşeyi bilmeyene denir öğrenmeye çalışır acemiler ve başarırlar sonunda öğrenirler.

aslında arapça bir kelime olan acem'den yani yabancı kelimesinden gelir. bir konuya, bir işe veya bir olaya yabancı olmayı, yani bilmemeyi ifade etmektedir acemi kelimesi. yaptığı işi bilmemek diye kısaca tanımlayabiliriz.

bir işin yabancısı olana acemi denir. acemi olan işe daha yeni başlamıştır. acemi olanın öğreneceği çok şey vardır. kırk fırın ekmek yemesi de tavsiye edilmektedir.

işe yeni girmiş, henüz bir şeyler öğrenmekte olan (kimse).
"saz çalmada acemi ama sesi iyi"
bir yerin, bir kentin yabancısı (kimse).
"istanbul’un acemisiyim, zorluk çekiyorum"

arapça "yabancı" demek olan acemden gelir acemî. yabansıdır, yuvasında yurdunda değildir. oraya yeni gelmiştir. daha önce bir yerlere gelmişliği vardır ama bu yeni yeri, yeniliğinin hakkını vererek bilmek, yuvası kılmak istemektedir. hoş istemese de olacağı budur: acemi, yeni yeri tercüme edemez yuvasına. önce bir kalakalır, mıhlanır. sonra yol yordam arar; bulamaz. ancak yuvasının üslubunu bir nebze kırar da yabanın içine sızmasına izin verirse bir temas olur yabanla. barbar aşısıdır bu.

bir işin yabancısı olan, eli işe alışmamış, bir işi beceremeyen
işinde, mesleğinde yeni olan, toy
bir yere, bir şeye yabancı olan
birde saraya yeni alinmis cariye ye denir