Edebiyatı öğretmeni için baban edebiyatçı olmali
Edebiyat başlı başına ezberden ibaret öğrenilmesi en zor derslerden biri ezberden başka türlü öğrenilemez
Kitap okuyarak
Öncelikle belirtmek isterim ki ben sayısalcıyım. Edebiyatı kalıcı hale getirmek için çabaladığımda hikâyeleştirerek kodlardım. Hala aklımda hikâyesi olan örn: Namık Kemal'in tiyatro eserleri: Celalettin harzemşah, Gülnihal,akif bey,Karabela,Zavallı çocuk,Vatan yahut silistire
Gülnihal hanımla akif bey evlilerdir. Sonra bunların çocuğu oluyor adını celalettin harzemşah koyarlar. Annesi ve babası anlaşamaz ve üstlerine bir kara bela çöker. Zavallı çocuk üzülür. Bu hikayeyede Vatan Yahut Silistire denir.
Bol bol okuyarak ve okuduğunu anlayarak. Ezberleyerek değil ama anlayarak. Önemli yerlerin altını çize çize. Uzun paragraflar varsa ikiye üçe bölüp o paragraftan kendinize sorular çıkartıp cevaplayabilirsiniz bu da acaip işe yarayan bir yöntem. Bir de ben küçükken yani okurken delilik diyeceksiniz belki ama tüm sınavlarımı şu şekilde veriyordum. Örneğin edebiyat sınavım mı var? Ben edebiyat öğretmeni oluyordum hesapta öğrencilerim vardı karşımda ve onlara ders anlatıp sorular soruyordum. Çoğunlukla da biliyorlardı :) Valla ne derseniz deyin çok etkili oluyordu
Edebiyat sınavına nasıl çalışılacağını, en iyi o sınava girecek olan kişi bilebilir.. Çünkü hangi sınıf, hangi konular sınava dahil, hocanın öncelikleri ve önem verdikleri neler vs gibi veriler olmadan sınava çalışmakla ilgili bir şey söylenemez.. Bunları bilsek bir faydamız olabilirdi...
Derste aldığın notları sınavda çıkacakları temiz bir kağıda yazabilirsin. Hem görsel olarak hem de yazdığın içinde zihinde daha fazla kalıyor. Tabi bu yazılanları yazıp bırakmak yerine okuyup çalışmak gerekir.
Sözel derslere çalışırken , genelde not tutarak çalışıyorum. Ezber yapmaya bire bir. Bence en güzel çalışma yöntemi olabilir.
Nerden bileyim ya?
Aradığın bilgi, eğlence ve arkadaşlar burada.