Öncelikle devletin anayasasına göre vermeli. Yasalar verilecek kararın büyük bir kısmını oluşturuyorsa diğer kısmı da vicdani muhakeme olmalı.
Tabikide yasalar her neyse ilk başta onu göz önünde bulundurmalı,sonrasında ise karşısında ki kişi yerine kendini koyup vicdanen de bunu tartıp düşünüp ona göre karar vermeli diye düşünüyorum.
bir hakim kararları hem yasalara hem de vicdanına dayanarak vermelidir şuınu unutmamak gerek mahkemeler milletin vicdanıdır
Normlar hiyerarşisinin en başında anayasa ardından kanunlar gelir.Ancak ülkemizde hala örf ve adet hukuku da vardır.Eğer somut olaya uygulanabilecek bir hüküm yoksa kanunlarda hakim örf ve adet hukukuna başvurur ve hakim takdir yetkisini kullanır.Buna kanun boşluğu denir.Eğer hakim örf ve adet hukukunda da olaya hüküm veremezse eğer hakim kanun koyucu olsaydı nasıl davranırdı bunu düşünür ve ona göre hükmü verir.Buna da hukuk boşluğu denir.(Daha ayrıntları tabi ki var ancak genel olarak böyledir.)
Her şeyden önce vicdanını düstur edinmeli. Ellerinin altındaki hukuk kitaplarına uyacağım diye saçma sapan akla vicdana sığmayan kararlar veriliyor. Bir hakimin makamına yaraşır şekilde düşüncelerine de hakim olması gerekir.
Aradığın bilgi, eğlence ve arkadaşlar burada.