Enver Behnan Şapolyo'nun aktardığına göre,
İngiliz Kralı Sekizinci Edward İStanbul'a ziyarete geldiğinde akşam yemeği düzenlenmişti. Sofraya Türk garsonlar hizmet ediyordu ve İngiliz sofra merasimine göre düzenlenmişti. Bir garson elindeki tabağı düşürdü ve yemekler dağıldı.
Atatürk ise Kral'a eğilerek şöyle dedi:
- Bu millete her şeyi öğrettim, fakat uşaklığı öğretemedim.
İngiliz kralı VIII. Edwart İstanbul'a Atatürk'ü ziyarete geldiği zaman Atatürk kendisine bir akşam yemeği ziyafeti vermişti.Ziyafetten önce
"Bana İngiltere sarayında verilen ziyafetler ne şekilde olur,onu bilen birisi yahut bir aşçı bulunuz"dedi.Nihayet bu sofra merasimini bilen birinden öğrenerek sofrayı o şekilde hazırladılar.
Akşam Kral sofraya oturunca kendisini sarayda zannederek menmun oldu.Atatürke dönerek
"Sizi tebrik eder ve teşekkür ederim.Kendimi İngilterede zannettim"diyerek memnuniyetini bildirir.
Sofraya hep Türk garsonlar hizmet etmekteydi.Bunlardan bir tanesi heyecanlanarak,elindeki kayık tabakla beraber birden yere yuvarlandı.Yemeklerde halılara dağıldı.Misafirler utançtan kıpkırmızı kesildiler.Fakat Atatürk kralın kulağına eğilerek "BU MİLLETE HER ŞEYİ ÖĞRETTİM,FAKAT UŞAKLIĞI ÖĞRETMEDİM "der.
Bütün sofradakiler Atatürkün zekasına hayran kaldı.Atatürk garsona da "vazifene devam et"emrini vermiştir.
Soruyu görünce anlatayım bari dedim ama gayet güzel anlatılmış zaten.. Bu durumda ben de bir yorum eklemeye karar verdim.. Evet, Atatürk büyük başarılarına karşın bu millete uşaklığı öğretmede neyse ki, başarısız oldu.. Keşke o başarısızlık devam ediyor olsaydı, keşke millet bu konudaki başarısızlığını başarıyla sürdürüyor olsaydı ama maalesef başarılı başarısızlık, yerini giderek başarısız bir başarıya bırakıyor gibi..
Aradığın bilgi, eğlence ve arkadaşlar burada.