ortaklıklarda, taşınmaz malların aşınmalarına eskimelerine karşılık olarak .. ( amortismon )
iyi giden bir işi daha iyi yapacağım derken daha kötü hale getirmek,bozmak... ( bir çuval inciri berbat etmek )
kişiyi kendi davranışlarıyla ilgili olarak bir yargıda bulunmaya yönelten k.. ( vicdan )
genelleştiği için yanlışlığına önem verilmeden kullanılagelen söz,deyim,ter.. ( galatımeşhur )
taşıtların önünde bulunan, uzağı ve yakını aydınlatmaya yarayan ışık... ( far )
üzerine uzanılabilecek biçimde ayarlama düzeneği bulunan döşeme yerine bez .. ( şezlong )
büyük balıkları vurup çekmeye yarayan ucu çengelli mızrak... ( zıpkın )
çağdaş yapılarda genellikle salonda yapılmış olan ve ateş yakılabilen önü a.. ( şömine )
din kitaplarında isyancı meleklerin, kötü rubların başı olarak bilinen, ins.. ( şeytan )
şizofreniye yakalanmış, ciddi beyinsel rahatsızlığı olan kimse... ( şizofren )
sevgi ve dostlukların devam edebilmesi için insanların sürekli birbiriyle k.. ( gözden ırak olan gönülden de ırak olurmuş )
kesin sonuç alınmadan hiçbir işe oldu bitti gözüyle bakılmamalıdır... ( gelin ata binmiş ya nasip demiş )
yağmurdan güneşten ya da çeşitli tehlikelerden korunmak için sığınılacak ye.. ( sığınak )
bir topluluğu oluşturan üyelerin belli bir zamanda ve yerde bulunup bulunma.. ( yoklama )
saatin dakikaları gösteren ve akrepten daha uzun olan ibresi... ( yelkovan )
birbirine komşu iki demiryolu hattını hemen bunların uzantısında bulunan üç.. ( makas )
kimseye söylenmemesi gereken gizli tutulması gereken şey... ( sır )
bir yüzün görünüşünü yüze, gözlere, kaşlara, kirpiklere ve dudaklara sürüle.. ( makyaj )
sağaltım amacıyla, vücudun yüzeyinde el ile, elektirikli araçlarla ya da su.. ( masaj )
büyük ve önemli bir görev yeri demektir... ( makam )
ekvatoru dik olarak kestiği ve kuzey ve güney kutup noktalarından geçerek d.. ( meridyen )
kapı, pencere, mobilya kapakları gibi açılır kapanır şeylerde kullanılan bi.. ( menteşe )
küçük nedenler bularak oyunbozanlık eden, sudan nedenlerle işten, oyundan k.. ( mızıkçı )
her kilide uyabilen, her kilidi açabilen, demirden yapılmış, eğri ve sivri .. ( maymuncuk )
cami ve mescitlerin içinde kabe yönünü belirten, yapının o yönündeki duvarı.. ( mihrap )
elektrik akımı etkisiyle sesi uzakta bulunanbir alıcı aygıta ulaştıran ara.. ( mikrofon )
herhangi bir tiyatral oyunda oynayan kimse... ( oyuncu )
yoldan geçen bir özel taşıtı durdurup taşıtın gideceği yere değin parasız o.. ( otostop )
yerinde sağlam bir biçimde durmayan kımıldayan, hareketli... ( oynak )
bir şarkıda ya da türküde her kıtadan sonra aynı sözlerle ve aynı ezgiyle y.. ( nakarat )
yüksek vuruşlarının sağladığı kan basıncı nedeniyle atardamarlara ve özelli.. ( nabız )
camilerde namaz zamanının geldiğini bildirmek için müezzinin çıkıp ezan oku.. ( minare )
yeni yürümeye başlayan çocukların yürümelerine yardımcı olan, onları yürüme.. ( yürüteç )
gemi halatının gevşetilerek boşa çıkarılması... ( laçka )
işverenin,işçileri topluca işten çıkarması anlamına gelir... ( lokavt )
savaşta kazanılan kesin başarı,yengi,utku... ( zafer )
kadınların kirpiklerini kıvırmak daha uzun ve renkli göstermek için fırçayl.. ( rimel )
işçilerin isteklerini işverene kabul ettirmek ereğiyle ve yasaların öngördü.. ( grev )
öğretmenlerin sosyal gereksinimlerini karşılayabilecek biçimde yapılmış, bu.. ( öğretmenevi )
bir şeyi uygun ve yerinde bulmak anlamına gelir... ( münasip görmek )
ince pamuk ipliğinden dokunmuş, vücudun üst bölümüne ten üzerine giyilen i.. ( fanila )
başına gelen bir işten, gördüğü olaydan ders alıp hiç unutmamak... ( kulağına küpe olsun )
düğün boyunca güveye veya geline klavuzluk eden kişiye denir... ( sadıç )
közde yada fırında pişmiş patates... ( kumpir )
bu bitkinin köksapından elde edilen ve baharat olarak kullanılan toz... ( zencefil )
islam dininde yasak getirilmemiş şeylerin tümü... ( helal )
buğday, kahve, susam gibi tane durumundaki şeyleri öğüten araç,yapı... ( değirmen )
bir işi başaramamak, üstesinden gelememek, becerememek anlamına gelir... ( altından kalkamamak )
otel, lokanta gibi bir çok kişinin girip çıktığı yerlerde ya da evlerde pal.. ( vestiyer )
mahmut hocaya, zalimin karşısındaki duruşuyla gururumuz olmuş yaşar usta ya.. ( münir özkul )
sözlüğe git